ÖNSÖZ
Bir ülkenin gelişmişlik düzeyini, o ülkede verilen eğitimin niteliği
belirler. Yeni nesiller ne düzeyde verimli ve etkili yetiştirilirse o oranda
gelişmeye ve kalkınmaya olanak sağlanır. Hem toplumsal hem de
ekonomik gelişmenin temelinde eğitim hizmetlerinin kalitesi yatar. Her
geçen gün dünya üzerindeki toplumlar daha güçlü ve hızlı olma yarışına
girmekte ve birbirlerini geçebilmek için sürekli eğitim sistemlerini
yenilemekte ve geliştirmektedirler. Bu olgu, bilimsel ve çağdaş ilkelerin
ışığında yeni nesillerin yetiştirilmesini ve geleceğe güvenle yolculuk
edilmesini zorunlu hale getirmektedir.
Bir ülkede eğitim sisteminin en önemli üç ögesi; eğitim programı,
öğretmen ve öğrencidir. Eğitim programları, öğretmenlerin yol haritası ve
rehberidir. Hazırlanan programlar ne kadar ülkenin ve gençlerin
ihtiyaçlarına cevap verebiliyorsa, ulusal ve uluslararası gelişmeleri
yakından izleyebiliyorsa ve ne kadar bilimsel araştırma ve ilkelere
dayanıyorsa, ancak o oranda başarılı olabilir. Eğitim programları sadece
bireylere kazandırılması gereken bilgi, beceri ve davranışları içermez. Aynı
zamanda toplum olarak gelecekte nasıl bir yaşam süreceğimizin de
temellerini belirler.
Öğretmenler ise, hazırlanan eğitim programının etkili bir biçimde
uygulanmasından ve öğrencilerin, programın amaçları doğrultusunda
nitelikli bir biçimde yetiştirilmesinden sorumludur. Öğretmenin niteliği ve
kişilik özellikleri, aldığı eğitimin kalitesi ve dünya görüşü, nasıl bir birey
yetiştirileceğinin de çerçevesini belirler. Ancak etkili ve donanımlı
öğretmenler öğrencileri üzerinde güçlü izler bırakırlar. Öğrenciler ancak
öğretmenlerinin kalitesi ve ufku kadar uzağa gidebilirler. Çünkü her öğrenci
belirli oranda, olumlu veya olumsuz yönde öğretmeninden etkilenir. Elbette
öğrencilerin hayalleri ve umutları geleceğin sınırlarını da aşabilir. Bu
hayallerin gerçekleştirilmesinde gerekli olan nitelikler ve donanım,
uygulanan eğitim programı ve öğretmenin kalitesi ile doğru orantılıdır.
Öğrenciler ülkemizde yasal olarak on iki yıllık zorunlu eğitim sürecine
tabidir. Bu süre içerisinde pek çok öğretmen ile karşılaşmaktadır. Benzer
programlarla yetişmelerine rağmen her öğretmen farklı niteliklere ve kişilik
özelliklerine sahip olabilir. Öğrencinin eğitiminde belirleyici olan dört olgu
söz konusudur. Bunlar; aile, okul, etkileşimde bulunulan yakın çevre ve
medyadır. Birey bu dört kaynaktan sürekli bir biçimde etkilenmekte, tutum
ve davranışlar edinmektedir. Özellikle son yıllarda giderek etkisi artan
radyo, TV, bilgisayar, cep telefonu, tablet gibi kitle iletişim ve haberleşme
ii
araçları bireyi doğrudan etkilemektedir. Günümüzde pek çok aile,
çocuklarının bu tür yenilikçi teknolojilere bağımlı hale geldiklerini
belirtmektedir. Okul ve aile giderek medyanın etkisi ve baskısı altında
kalmaya, hatta tutum ve davranışlarını bu yönde oluşturmaya
başlamışlardır.
Toplum olarak geleceği daha güçlü ve etkili bir biçimde kurmak
istiyorsak, öğretmenlerimizi bireyin ve toplumun ihtiyaçları doğrultusunda
nitelikli ve çok yönlü olarak yetiştirmek zorundayız. Bu düşünceden
hareketle, etkili öğretmenlik bir bütün olarak düşünülmüş ve kitabın
içeriğinde öğretmenliği etkileyen farklı boyutlara yer verilmiştir. Kitabın
içeriğindeki konular şöyledir:
İlk bölümde eğitim - öğretim ile ilgili temel kavramlar incelenmiş,
İkinci bölümde bir meslek olarak öğretmenlik konusu ele alınmış,
Üçüncü bölümde etkili öğretmenlik konusu ayrıntılı biçimde
sunulmuş,
Dördüncü bölümde okul-aile işbirliği k onusu işlenmiş,
Beşinci bölümde okul ve okul yönetimi konularına yer verilmiştir.
Altıncı bölümde yapılandırmacı yaklaşım ve yapılandırmacı
öğrenme ortamı ile ilgili bilgiler paylaşılmış,
Yedinci bölümde sınıf içi etkinlik geliştirme konusuna değinilmiş,
Sekizinci bölümde etkili sunum teknikleri konusu incelenmiş,
Dokuzuncu bölümde sınıfta grupla çalışma konusu ele alınmış,
Onuncu bölümde eğitimde soru sormak konusu sunulmuştur.
On birinci bölümde öğretmenlik ve motivasyon konusuna
değinilmiş,
On ikinci bölümde etkili sınıf yönetimi ile ilgili bilgiler paylaşılmış,
On üçüncü bölümde öğretmenlikte ilişki yönetimi konusu
irdelenmiş,
On dördüncü bölümde öğretmenlikte kişisel ve mesleki gelişim
konusu sunulmuş,
On beşinci bölümde ise geleceğin öğretmeni konusuna yer
verilmiştir.
Ayrıca kitabın ilgili bölümlerinin sonunda öğrencilerin, velilerin, okul
yöneticilerinin nasıl bir öğretmen istediği, öğretmenlerin de nasıl öğrenciler
istediği, öğretmenlerin katıldıkları mesleki gelişim faaliyetlerini belirlemeye
yönelik gerçekleştirilen bazı araştırma sonuçları da paylaşılmıştır.
iii
Farklı boyutlarıyla düşünülen bu kitabın; öğretmenlere kaynaklık
etmesi, onların tutum ve davranışlarını geliştirmesi ve öğretmenlerin
kendilerini sürekli yenilemelerine katkı sağlaması amaçlanmaktadır. Biz
inanıyoruz ki, kendisini sürekli geliştiren öğretmen, eğitimin niteliğini
artırırken öğrencilerini, okulunu ve elbette ülkesini de daha yükseklere
taşıyacaktır. Ülkemizde daha nitelikli öğretmenlerin yetiştirilmesi ve yeni
nesillerin geleceğe güvenle yolculuk edebilmesi hepimiz için çok büyük
önem taşımaktadır.
Her bireyin yaşamında olduğu gibi, bizim yetişmemizde de pek çok
emek veren öğretmenlerimiz olmuştur. Yalnızca öğretmenlerimiz değil
elbette ailemiz de her zaman bizim yanımızda olduklarını ve bizi
desteklediklerini hissettirmiştir. Bu nedenle öncelikle bizi yetiştiren
öğretmenlerimize ve ailemize, bizim de kendilerinden çok şeyler
öğrendiğimiz öğrencilerimize, görüş ve deneyimleriyle katkı sağlayan
öğretmenlerimize, velilerimize ve okul yöneticilerimize gönülden teşekkür
ederiz.
Bu kitabın tüm öğretmenlerimize, öğretmen adaylarımıza, okul
yöneticilerimize ve öğrenci velilerimize, kısacası eğitim ile ilgilenen
herkese katkı sağlaması dileklerimizle.
Prof. Dr. Erten GÖKÇE - Yrd. Doç. Dr. Aliye ERDEM